6 Ağustos 2010 Cuma
nefret etmek öyle bişe diil "böyle" bişe
Biraz önce eve gelip evde yüzde yüz huzursuzluğu bulmak demek nefret etmek. Sen tek başına taksim de dolaşıyosun diye fırça yemek nefret etmek. Çoktandır içinde düşündükçe gözlerinin dolmasına neden olan şeyi şeyi yok etmeye çalışmak ve bu yüzden saçma sapan yargılanmak nefret etmek .Şu anda sonsuz mutsuz oluşumla biraz mutlu olmanın yollarını aramak nefret etmek. Kafamda tek bişeyin "yine" beni bu kadar meşgul etmesi nefret etmek. Olmak istediğim yerde olamayışım, hissetmek istediğim gibi hissetmeyişim, duymak istediklerimi duyamayışım nefret etmek. Aidiyet duygumu kaybetmek ve gidişimin içimden gelenle zorundalığın karışımı haline gelmesini izlemek nefret..Her zaman için yaptıklarımdan haz etmeyeni mutlu etmeye çalışmak nefret etmek. Salak salak konuşup beni sinir edenlere başkalarını ve dahası karşımdakini daha çok düşündüğüm için karşı çıkmamak nefret etmek. Fazla Fazla başkalarını düşünüyorum diye ilk defa kendimi düşünmemden kaynaklı tepkilerle karşılaşmam nefret etmek. Beni bunların tam tersinin mutlu edemiceğini insanlara anlatamamak işte bi kalıpta yaşamak zorunda kalmak nefret etmek. Anlatabildim mi...