Pages

19 Ekim 2010 Salı

aşık olmak da zor

Bu sefer ne harcanan ne de yitip giden bişeylerden bahsedicem. Bu sefer karşılıklı bir çaresizlikten bahsedebilirim. Zira aşkın hali hazırda bulutların üzerinde gezilen bir şey olduğunu düşünmüyorum. Evet, birçok anlarınızdan çok daha mutlu, belki de bazı zamanlar en mutlu anlarınızı yaşıyorsunuz ama kesinlikle bulutlar üzerinde daimi bir yaşayış mevcut değil. Belki de böylesi daha sağlam, böylesi daha keskin.

Hangisi daha zor bilinmez. Sevmediğin insanlara vicdan yapmak mı, yoksa en sevdiğine, bir tane olanı herşeyinden sakınmam, ona kıyamaman, onun sevgisine muhtaç hale gelmen mi? Tabiki karşılıklı bir aşktan bahsediyorum. Çünkü öbür türlüsünün acı olduğu tecrübeyle çoktan sabit.

Her geçen gün ona dayanmak biraz daha zor. Ve her geçen gün ona duyduğum sevgi daha büyük. Zorlaştıkça sevmeliyim belki de, mücadelenin şekli böyle olduğundan belki de.

Başa çıkamayışım ve onun yokluğunu hali hazırda kabul edemeyişimi henüz düzene oturtamadığımdan yorgunum bu seferde. Bana bir gıdım mutsuzluk vermeyen ve herşeyin güzelini vaadeden bi adamı kaybetmemek ve ona çaba harcadığımdan yorgunum. ,

Onunla her telefon konuşmamızdan sonra-özellikle uzun olanlarında- onu tam yanımda hissedecek gibiyken nihai sonla telefonu kapamamız üzerine aslında yanımda olmayısımın hüznüne boğuluşumdan yorgunum, ve ertesi gün göremeyeceğim gerçeğinden. Görecek olsam bile bu seferde heyecanından ve bir önceki günü her yere anlamsız gülücükler dağıttığımdan da biraz tatlı yorgunum..

Ama seviyorum ve seviliyorum. Bu yüzden güçlüyüm de, sevdikçe dirayetliyim, sevildikçe mutluyum. Aşk beni sevdiği için mutluyum..

Ve kim ne derse desin; "Şık olan, aşktır."